Yazar Marc J. Seifer’a göre ayak parmağı egzersizleri ünlü mucit ve fizikçi Nikola Tesla’nın vazgeçilmeziydi. Tesla her gece, her ayağı için 100 kez olmak üzere ayak parmaklarını tekrar tekrar sıkardı. Bu egzersizin tam olarak nasıl işlediği belli olmasa da Tesla, bunun beyin hücrelerini uyarmaya yardımcı olduğunu iddia ediyordu.
Öte yandan Newton, bekârlığın faydaları hakkında övünüyordu. 1727’de öldüğünde, doğal dünya anlayışımızı sonsuza dek değiştirmiş ve ardında 10 milyon kelimelik notlar bırakmıştı; ayrıca söylentilere göre hâlâ bakirdi. (Tesla da bekârdı, ancak daha sonra bir güvercine âşık olduğunu ileri sürdü).
Dünyanın en büyük dehâlarının çoğu aynı zamanda fazlasıyla tuhaf insanlardı. Pisagor’un fasulyeyi yasaklamasından Benjamin Franklin’in çıplak ‘’hava banyolarına’’ kadar, dehaya giden yol son derece tuhaf alışkanlıklarla döşeli.
Peki ya bunlar yüzeysel gerçeklerden daha fazlasıysa? Bilim insanları daha fazla çalışma yaptıkça zekânın genetik şansla o kadar da ilgili olmadığını ortaya koyuyor. Elde edilen son kanıtlara göre, yetişkinlik döneminde zeki insanları kalın kafalılardan ayıran faktörlerin yaklaşık yüzde 40’ı çevresel. Hoşumuza gitsin ya da gitmesin, günlük alışkanlıklarımızın beynimiz üzerinde güçlü bir etkisi var; rutinlerimiz beynimizin yapısını şekillendiriyor ve düşünme şeklimizi değiştiriyor.